Arama
En son konular
SAHABİ CİNLER
Ptsi Mayıs 10, 2010 11:58 am tarafından MEDYUMKERİM
Cinlerde Sahabîlik
Efendimiz'i (sav) görüp O'nun sohbetinde bulunan kimselerin "Sahabi" kabul edilmesi gibi, O'nu gören her cin de "Sahabi" kabul edilmiş ve aralarında hiç bir fark gözetilmemiştir.
Mü'min olarak Efendimiz'i …
Efendimiz'i (sav) görüp O'nun sohbetinde bulunan kimselerin "Sahabi" kabul edilmesi gibi, O'nu gören her cin de "Sahabi" kabul edilmiş ve aralarında hiç bir fark gözetilmemiştir.
Mü'min olarak Efendimiz'i …
Yorum: 0
CİNLERDEN OLAN DOSTLARIMIZ
Ptsi Mayıs 10, 2010 11:58 am tarafından MEDYUMKERİM
Cinlerden Dostlarımız Var mıdır?
Bilinmelidir ki cinlerin muminleri, insanların müminleri gibi bizim kardeşlerimiz, dünya ve ahiret dostlarımızdır.
Bizler gibi mükellef varlıklar olan cinler kendileri gibi görünmeyen olan, müşterek …
Bilinmelidir ki cinlerin muminleri, insanların müminleri gibi bizim kardeşlerimiz, dünya ve ahiret dostlarımızdır.
Bizler gibi mükellef varlıklar olan cinler kendileri gibi görünmeyen olan, müşterek …
Yorum: 0
CİNLERLE EVLENMENİN ASLI NEDİR
Ptsi Mayıs 10, 2010 11:57 am tarafından MEDYUMKERİM
Cinlerle Evlenmenin Aslı Var mı?
Toplumda, insanlar arasında tereddüte ve yanılmaya sebep diğer bir hususta cinlerle evliliktir. İtikadî olarak ne Kur'an-ı Kerim'de, ne Hadîs-i şeriflerde bize böyle bir evlilik rivayet edilmemektedir. …
Toplumda, insanlar arasında tereddüte ve yanılmaya sebep diğer bir hususta cinlerle evliliktir. İtikadî olarak ne Kur'an-ı Kerim'de, ne Hadîs-i şeriflerde bize böyle bir evlilik rivayet edilmemektedir. …
Yorum: 0
Sosyal yer imi
Sosyal bookmarking sitesinde KARANLIKLAR ALEMİ adresi saklayın ve paylaşın
Sosyal bookmarking sitesinde KARANLIKLAR ALEMİ adresi saklayın ve paylaşın
Kimler hatta?
Toplam 5 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 5 Misafir Yok
Sitede bugüne kadar en çok 140 kişi Salı Ağus. 08, 2017 1:15 pm tarihinde online oldu.
Kasım 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | ||||
4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 |
18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 |
25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
WODOO BİLİMİ
1 sayfadaki 1 sayfası
WODOO BİLİMİ
WODOO Bilimi: Zihin bedene saldırınca
Bir gece geç bir vakitte Alabama mezarlığında, Vans Vanders yüzüne kötü kokulu bir sıvı sişesini tutarak koklatan ve ölmek üzere olduğunu ve de hiç kimsenin onu kurtaramayacağını söyleyen yerli cadı doktoru ile karşılaştı.
Eve dönen Vanders direkt yatağına girdi ve fenalaştı. Bir kaç hafta sonra zayıflamış ve ölümek üzere hastaneye yatırıldı. Doktorlar semptomlarını açıklayacak bir sebep ve kötüleşmesini azaltacak bir çare bulamadılar. Ancak o zaman karısı doktorlardan biri olan Drayton Doherty'e bu büyüden söz etti.
Doherty bu konu üzerine uzun uzun düşündü. Ertesi sabah Vanders'in ailesini hastanın başına topladı. Onlara bir önceki gece cadı doktorunu mezarlığa geri gelmesi için ayarttığını ve bu büyünün nasıl işlediğini anlatması için onun boğazına sarıldığını anlattı. Onun Vanders'in midesine kertenkele yumurtası sürdüğünü, bunlarında onun bedeninde yumurtladığını söyledi. Kalan bir adet tane sürüngen Vanders'i içeriden yiyordu.
Büyük seremoni
Doherty büyük bir enjektörü güçlü bir kusturucu ilaçla doldurması için daha önceden ayarladığı bir hemşireyi çağırdı. Büyük bir seramoni ile aleti inceledi ve içeriğini Vanders'in koluna enjekte etti. Birkaç dakika sonra Vanders kontrolsüzce geğirmeye ve kusmaya başladı. Bütün bunların arasında odadakilere fark ettirmeden Doherty sırt çantasına sıkıştırdığı bir yeşil kertenkeleyi ortaya çıkardı. "Bak içinden ne çıktı Vans" diye bağırdı. "Vudu laneti artık kalktı".
Vanders olayı geç te olsa anladı yatağa doğru sendeledi ve derin bir uykuya daldı. Ertesi sabah uyandığında zinde ve kurt gibi acıkmıştı. Çok büyük hızla gücünü topladı ve bir hafta sonra hastaneden taburcu edildi.
80 yıl öncesindeki bu vaka ile ilgili gerçekler dört tıp adamı tarafından doğrulanmıştır. Muhtemelen bununla ilgili en önemli hikaye Vanders'in hayatta kalmasıdır. Dünyanın bir çok kısmında lanetlendikten sonra ölen insanlarla ilgili belgelenmiş vaka bulunmaktadır.
Tıbbi kayıtlar ve otopsi sonuçları olmadan bu insanların nasıl bu sona geldikleri konusunda tam anlamıyla emin olmanın bir yolu yoktur. Ama yinede bu vakalardaki ortak işleyiş saygın bir kişinin bir başka kişiyi belki okuyarak yada bir kemikle işaret ederek lanetlemesidir. Çok fazla vakit geçmeden madur kişi görünürde doğal sebeplerden dolayı ölür.
Neo Vudu
Bu tip şeylerin gittikçe azaldığını ve çok seyrek yada yabancı kabilelerle sınırlı olduğunu düşünebilirsiniz. Ama Vanders vakası benzeri belgelediği vakaları olan Nashville'de Vanderbilt tıp okulunun doktorlarından Clifton Meador'a göre bu lanet yeni bir biçim almıştır.
1970 yılında son safhasında karaciğer kanseri tanısı konulmuş ve yaşaması için birkaç ay vakti olduğu belirtilmiş Sam Shoeman'ı ele alalım. Shoeman kendisine tanınmış bu süre içinde usulüne uygun olarak ölmüştür ama yapılan otopsi doktorların hata yaptığını ortaya koymuştur. Tümör çok minik ve henüz yayılmamıştı. Meador "O kanserin kendisinden değil kanserden öleceğine olan inancından dolayı öldü" demiştir. "Eğer herkes sana ölecekmişsin gibi davranırsa bunu benimsersin. Varlığının bütünlüğü ölmekle ilgili olur"
Shoeman'ın vakası gibi vakalar çok yaygın bir fenomenin uç örnekleri olabilir. Mesela zaralı yan etkiler yaşayan bir çok hasta kendilerine bunun olmasını beklemeleri gerektiği söylenmiş olduğundan bunu yaşıyor olabilir. Daha da ötesi belirli hastalıklar konusunda yüksek risk taşıdıklarına inanan kişilerin bu hastalıklara yakalanma riskleri aynı risk faktörüne sahip olmakla beraber düşük riskleri olduğunu düşünen kişilerden daha fazladır. Modern cadı doktorları beyaz giyiyor ve stetoskopla geziyorlar gibi görünüyor.
Nosebo etkisi
Hasta olduğuna inanıyor olmanın seni hasta edeceği fikri çok uçuk görünebilir ama bir çok deneme kuşkuya mahal bırakmayacak şekilde tersinin doğru olduğunu ve telkinlerin gücünün sağlığımızı arttırdığını ortaya koymuştur. Plasebolar mucize yaratamaz ama ölçülebilir fiziksel etkiler yaratır.
Plasebo etkisinin şeytan bir ikizi vardır: kukla ilaçların ve olumsuz açıklamaların zararlı etkiler oluşturduğu nosebo etkisi. "Zarar veririm" anlamına gelen "Nosebo" terimi 1960'lı yıllara kadar bulunmamıştır ve bu fenomen plasebo etkisinden çok daha az üzerinde çalışılmıştır. Ne de olsa insanların kendilerini daha kötü hissetmelerine yönelik çalışmalar için etik onay almak kolay değildir.
Bildiklerimiz nosebo etkisinin çok daha geniş kapsamlı olduğunu önermektedir. Atlanta US hastalık koruma ve engelleme merkezlerinde nosebo etkisi üzerinde çalışmalar yapan antropolojist Robert Hahn "Eğer varsa Vudu ölümleri nosebo fenomeninin uç biçimlerini temsil ediyor olabilir" demektedir.
Hayati tehdit
Klinik denemelerde kontrol gruplarındaki hastaların- görünüşte etkisiz tedaviler uygulanan- dörtte biri olumsuz yan etkiler yaşamaktadır. Bu yan etkilerin ciddiyeti bazen gerçek ilaçlardakilerle uyumludur.
Geçmişte yapılan çalışmalarda kalp ilacı veya kontrol ilacı verilen binlerce hastayı içeren 15 deneme, her iki grubunda yorgunluk, depresyon semptomları ve cinsel isteksizlik de dahil olmak üzere kıyaslanabilir yan etkiler bildirdiklerini göstermektedir. Bu sebeplerden dolayı benzer sayılar çalışmalardan ayrılmak zorunda kalmışlardır.
Bazen etkiler hayatı tehdit edici boyuttadır. Hahn "inançlar ve beklentiler sadece bilinçli ve mantıklı olaylar değildir fiziksel sonuçlarıda vardır" der.
Nosebo etkisi normal tıbbi uygulamalarda da görülmektedir. Kemoterapi gören hastaların %60 civarı tedaviden önce mide bulantısı hissetmeye başlar. New York taki Mount Sinai tıp okulunda klinik psikolog olan Guy Montgomery "günler öncesinden veya yolda başlayabiliyor" der.
Bazen tedavinin düşüncesi yada doktorun sesi hastaların kendini kötü hissetmeleri için yeterlidir. Bu "varsayımsal bulantı" kısmen şartlanmaya -hastalar deneyimlerinin bir parçasını bulantı ile ilişkilendirdiğinde- kısmende beklentiye bağlıdır.
Bulaşıcı
Nosebo etkisi korkutu bir şekilde bulaşıcı olabilmektedir. Belirlenebilen bir sebebi olmayan semptomların insan gruplarında yayılması vakaları yüzyıllardır vardır ve bu toplu psikojen hastalık olarak bilinen bir olaydır. İngilteredeki Hull universitesinde psikolog Irving Kirsch ve Giuliana Mazzoni'nin son dönemlerdeki bir araştırmasına bir salgın ilham olmuştur.
Bir grup öğrenciden normal hava örneğini solumalarını istemişlerdir. Tüm katılımcılara bunun baş arısı, bulantı, kaşıntı ve uyuşukluk yapan şüpheli bir çevre toksini içerdiği anlatılmıştır. Grubun yarısı bir kadının bu örneği soluduğunu ve bu semptomları gösterdiğini seyretmişlerdir. Bunu soluyan öğrenciler bu semptomları yaşadıklarını diğerlerinden daha fazla bildirmişlerdir. Semptomlar aynı zamanda özellikle bir diğerinin hasta olduğunu gören kadınlarda daha fazla ifade edilmiştir- toplu psikojen hastalıklarda rastlanan bir önyargı.
Bu çalışma olası bir yan etkiyi duymakla veya görmekle sizinde bunu yaşama olasılığınızın arttığını göstermektedir. Bu da doktorları çok zor bir durumda bırakmaktadır. Mazzoni "bir taraftam insanların neyle karşılaşacaklarını bilme hakları var ama buda bu etkileri yaşama olasılığını arttırıyor" demektedir.
Montgomery olumsuz beklentileri minimize etmek için doktorların kelimelerini dikkatle seçmeleri gerekiyor demektedir. "herşey bunu nasıl söylediğinle ilgili" Hipnoz yardımcı olabilir. "hipnoz beklentileri değiştirir, buda endişe ve stresi azaltarak ve sonucu iyileştirir" der Montgomery. "Hipnozun beklentinin rol aldığı çok çeşit semptom için uygulanabileceğini düşünüyorum."
Nosebı problemi buna karşı bu tip önlemleri alacak kadar ciddimidir? Bir çok soru cevapsız olduğu için bilemeyiz. Nosebo etkisi hangi koşullarda oluşur? Semptomlar ne kadar uzun sürer?
Plasebo gibi nosebo etkisininde geniş bir şekilde değiştiği ve duruma bağlı olduğuğu düşünülmektedir. Tübingen üniversite hastanesinde psikiatrist Paul Enck laboratuar yerine klinik ortamlarda oluşturulmuş plasebo etkilerinin daha etkin olduğunu ve bunun da gerçek dünyada nosebo probleminin derin etkileri olabileciğine işaret ettiğini söylemektedir. Labrotuar deneyleri bilinen sebeplerden dolayı hafif ve geçici plasebo semptomlarını uyarmak üzere tasarlanmıştır.
Gerçek sonuçlar
Kimlerin buna duyarlığı olduğu belirsizdir. Kişinin iyimserliği veya kötümserliğinin bir rolü olabilir ama sabit kişilik öngörüleri yoktur. Kadınlar erkeklere göre daha fazla semptom bildirmiş olmalarına rağmen her iki cinsiyette toplu psikojen hastalıklara yenik düşmektedir. Enck erkeklerde şartlanmadan ziyade beklentinin daha fazla nosebo semptomlarını etkilediğini göstermiştir. Kadınlar için tersi doğrudur. "kadınlar geçmiş tecrübelerle yaşamaya daha meyilli iken erkekler bir olaya geçmişi sokmak konusunda daha gönülsüz oluyorlar." der.
Bu görünen psikolojik fenomenin beyin üzerinde gerçek sonuçları olduğu gittikçe anlaşılmaktadır. Michigan üniversitesinden Jon-Kar Zubieta, plasebo veya nosebo verilen kişilerin beyinlerini incelemek için PET scan kullanarak nosebo etkilerinin dopamin ve uyuşturucu aktivitelerde azalma ile ilişkili olduğunu geçen sene göstermiştir. Bu noseboların ağrıyı nasıl arttırdığını açıklamaktadır. Plasebolar ise tam ters tepkiyi oluşturmuştur.
Bu arada Turin üniversitesi tıp okulundan Fabrizio Benedetti nosebonun tetiklediği ağrıların cholecystokinin (CCK) adlı bir hormonun alıcılarını engelleyen proglumide adlı bir ilaçlar bastırılabileceğini bulmuştur. Normalde ağrı beklentisi endişeyi tetikler buda CCK alıcılarını aktive ederek ağrıyı arttırır.
Nihai sebep
Nosebo etkisinin nihai sebebi yinede nörokimya değil inançtır. Hahn'a göre cerrahlar öleceğini düşünen hastaları ameliyat etmek konusunda ihtiyatlıdırlar çünkü bu tip hastalar genellikle ölür. Kişinin kalp krizi geçirmeye müsait olduğu inancı başlı başına bir risk faktörüdür.
Yapılan bir çalışmada kalp krizine yatkın olduğunu düşünen kadınların kalp hastalıklarından ölme olasılığının aynı risk fakörünü taşıyan kadınlardan dört kat daha fazla olduğunu ortaya koymuştur. Nosebo etkisinin çok gerçek olduğunu gösteren kanıtlara rağmen bu mantık çağında insanların inançlarının onları öldürebileceğine inanmak çok zor. Ne de olsa tuhaf bir adam elinde bir kemiği sallayarak ortalıkta sıçrayıp bize öleceğimizi söylese birçoğumuz buna güleriz.
Ama duvarlar dolusu tıp diplomaları ve bilgisayarlar dolusu test sonuçları olan şık giyimli bir doktorun size bunu söylediğinde nasıl hissedeceğinizi hayal edin. Enck sosyal ve kültürel geçmişin önemli olduğunu söylemektedir.
Meador Shoeman'ın yanlış tanısı ve akabindeki ölümünü ile büyücü ölümünün çok sayıda önemli unsuru paylaştığını iddia eder. Güçlü bir doktor ölüm ilanını bildirir ve buda sorgulamadan ve bu inançla hareket etmeye başlayan "kurban" ve ailesi tarafından kabul edilir.
Shoeman, ailesi ve doktorları onun kanserden öldüğüne hepsi inandı ve bu kendini doğrulayan bir kehanet oldu.
Mistik birşey yok
Meador "Kötü haber kötü psikolojiyi getirir. Bence kişileri öleceklerine ikna edip bunun olmasını sağlayabilirsiniz" der. "Bunda mistik olan herhangi bir şey olduğunu düşünmüyorum. Kelimelerin veya sembolik eylemlerin ölüme yol açabileceği fikrinden rahatsız oluyoruz çünkü bu bizim dünya ile ilgili biyomoleküler modelimize müdahale ediyor"
Belki Vudu ölümlerinin biyomedikal temeli detaylı bir biçimde ortaya çıkarıldığında bunun gerçek olduğunu ve herhangi birimiz etkileyebileceğini kabul etmemiz kolaylaşır.
Bir gece geç bir vakitte Alabama mezarlığında, Vans Vanders yüzüne kötü kokulu bir sıvı sişesini tutarak koklatan ve ölmek üzere olduğunu ve de hiç kimsenin onu kurtaramayacağını söyleyen yerli cadı doktoru ile karşılaştı.
Eve dönen Vanders direkt yatağına girdi ve fenalaştı. Bir kaç hafta sonra zayıflamış ve ölümek üzere hastaneye yatırıldı. Doktorlar semptomlarını açıklayacak bir sebep ve kötüleşmesini azaltacak bir çare bulamadılar. Ancak o zaman karısı doktorlardan biri olan Drayton Doherty'e bu büyüden söz etti.
Doherty bu konu üzerine uzun uzun düşündü. Ertesi sabah Vanders'in ailesini hastanın başına topladı. Onlara bir önceki gece cadı doktorunu mezarlığa geri gelmesi için ayarttığını ve bu büyünün nasıl işlediğini anlatması için onun boğazına sarıldığını anlattı. Onun Vanders'in midesine kertenkele yumurtası sürdüğünü, bunlarında onun bedeninde yumurtladığını söyledi. Kalan bir adet tane sürüngen Vanders'i içeriden yiyordu.
Büyük seremoni
Doherty büyük bir enjektörü güçlü bir kusturucu ilaçla doldurması için daha önceden ayarladığı bir hemşireyi çağırdı. Büyük bir seramoni ile aleti inceledi ve içeriğini Vanders'in koluna enjekte etti. Birkaç dakika sonra Vanders kontrolsüzce geğirmeye ve kusmaya başladı. Bütün bunların arasında odadakilere fark ettirmeden Doherty sırt çantasına sıkıştırdığı bir yeşil kertenkeleyi ortaya çıkardı. "Bak içinden ne çıktı Vans" diye bağırdı. "Vudu laneti artık kalktı".
Vanders olayı geç te olsa anladı yatağa doğru sendeledi ve derin bir uykuya daldı. Ertesi sabah uyandığında zinde ve kurt gibi acıkmıştı. Çok büyük hızla gücünü topladı ve bir hafta sonra hastaneden taburcu edildi.
80 yıl öncesindeki bu vaka ile ilgili gerçekler dört tıp adamı tarafından doğrulanmıştır. Muhtemelen bununla ilgili en önemli hikaye Vanders'in hayatta kalmasıdır. Dünyanın bir çok kısmında lanetlendikten sonra ölen insanlarla ilgili belgelenmiş vaka bulunmaktadır.
Tıbbi kayıtlar ve otopsi sonuçları olmadan bu insanların nasıl bu sona geldikleri konusunda tam anlamıyla emin olmanın bir yolu yoktur. Ama yinede bu vakalardaki ortak işleyiş saygın bir kişinin bir başka kişiyi belki okuyarak yada bir kemikle işaret ederek lanetlemesidir. Çok fazla vakit geçmeden madur kişi görünürde doğal sebeplerden dolayı ölür.
Neo Vudu
Bu tip şeylerin gittikçe azaldığını ve çok seyrek yada yabancı kabilelerle sınırlı olduğunu düşünebilirsiniz. Ama Vanders vakası benzeri belgelediği vakaları olan Nashville'de Vanderbilt tıp okulunun doktorlarından Clifton Meador'a göre bu lanet yeni bir biçim almıştır.
1970 yılında son safhasında karaciğer kanseri tanısı konulmuş ve yaşaması için birkaç ay vakti olduğu belirtilmiş Sam Shoeman'ı ele alalım. Shoeman kendisine tanınmış bu süre içinde usulüne uygun olarak ölmüştür ama yapılan otopsi doktorların hata yaptığını ortaya koymuştur. Tümör çok minik ve henüz yayılmamıştı. Meador "O kanserin kendisinden değil kanserden öleceğine olan inancından dolayı öldü" demiştir. "Eğer herkes sana ölecekmişsin gibi davranırsa bunu benimsersin. Varlığının bütünlüğü ölmekle ilgili olur"
Shoeman'ın vakası gibi vakalar çok yaygın bir fenomenin uç örnekleri olabilir. Mesela zaralı yan etkiler yaşayan bir çok hasta kendilerine bunun olmasını beklemeleri gerektiği söylenmiş olduğundan bunu yaşıyor olabilir. Daha da ötesi belirli hastalıklar konusunda yüksek risk taşıdıklarına inanan kişilerin bu hastalıklara yakalanma riskleri aynı risk faktörüne sahip olmakla beraber düşük riskleri olduğunu düşünen kişilerden daha fazladır. Modern cadı doktorları beyaz giyiyor ve stetoskopla geziyorlar gibi görünüyor.
Nosebo etkisi
Hasta olduğuna inanıyor olmanın seni hasta edeceği fikri çok uçuk görünebilir ama bir çok deneme kuşkuya mahal bırakmayacak şekilde tersinin doğru olduğunu ve telkinlerin gücünün sağlığımızı arttırdığını ortaya koymuştur. Plasebolar mucize yaratamaz ama ölçülebilir fiziksel etkiler yaratır.
Plasebo etkisinin şeytan bir ikizi vardır: kukla ilaçların ve olumsuz açıklamaların zararlı etkiler oluşturduğu nosebo etkisi. "Zarar veririm" anlamına gelen "Nosebo" terimi 1960'lı yıllara kadar bulunmamıştır ve bu fenomen plasebo etkisinden çok daha az üzerinde çalışılmıştır. Ne de olsa insanların kendilerini daha kötü hissetmelerine yönelik çalışmalar için etik onay almak kolay değildir.
Bildiklerimiz nosebo etkisinin çok daha geniş kapsamlı olduğunu önermektedir. Atlanta US hastalık koruma ve engelleme merkezlerinde nosebo etkisi üzerinde çalışmalar yapan antropolojist Robert Hahn "Eğer varsa Vudu ölümleri nosebo fenomeninin uç biçimlerini temsil ediyor olabilir" demektedir.
Hayati tehdit
Klinik denemelerde kontrol gruplarındaki hastaların- görünüşte etkisiz tedaviler uygulanan- dörtte biri olumsuz yan etkiler yaşamaktadır. Bu yan etkilerin ciddiyeti bazen gerçek ilaçlardakilerle uyumludur.
Geçmişte yapılan çalışmalarda kalp ilacı veya kontrol ilacı verilen binlerce hastayı içeren 15 deneme, her iki grubunda yorgunluk, depresyon semptomları ve cinsel isteksizlik de dahil olmak üzere kıyaslanabilir yan etkiler bildirdiklerini göstermektedir. Bu sebeplerden dolayı benzer sayılar çalışmalardan ayrılmak zorunda kalmışlardır.
Bazen etkiler hayatı tehdit edici boyuttadır. Hahn "inançlar ve beklentiler sadece bilinçli ve mantıklı olaylar değildir fiziksel sonuçlarıda vardır" der.
Nosebo etkisi normal tıbbi uygulamalarda da görülmektedir. Kemoterapi gören hastaların %60 civarı tedaviden önce mide bulantısı hissetmeye başlar. New York taki Mount Sinai tıp okulunda klinik psikolog olan Guy Montgomery "günler öncesinden veya yolda başlayabiliyor" der.
Bazen tedavinin düşüncesi yada doktorun sesi hastaların kendini kötü hissetmeleri için yeterlidir. Bu "varsayımsal bulantı" kısmen şartlanmaya -hastalar deneyimlerinin bir parçasını bulantı ile ilişkilendirdiğinde- kısmende beklentiye bağlıdır.
Bulaşıcı
Nosebo etkisi korkutu bir şekilde bulaşıcı olabilmektedir. Belirlenebilen bir sebebi olmayan semptomların insan gruplarında yayılması vakaları yüzyıllardır vardır ve bu toplu psikojen hastalık olarak bilinen bir olaydır. İngilteredeki Hull universitesinde psikolog Irving Kirsch ve Giuliana Mazzoni'nin son dönemlerdeki bir araştırmasına bir salgın ilham olmuştur.
Bir grup öğrenciden normal hava örneğini solumalarını istemişlerdir. Tüm katılımcılara bunun baş arısı, bulantı, kaşıntı ve uyuşukluk yapan şüpheli bir çevre toksini içerdiği anlatılmıştır. Grubun yarısı bir kadının bu örneği soluduğunu ve bu semptomları gösterdiğini seyretmişlerdir. Bunu soluyan öğrenciler bu semptomları yaşadıklarını diğerlerinden daha fazla bildirmişlerdir. Semptomlar aynı zamanda özellikle bir diğerinin hasta olduğunu gören kadınlarda daha fazla ifade edilmiştir- toplu psikojen hastalıklarda rastlanan bir önyargı.
Bu çalışma olası bir yan etkiyi duymakla veya görmekle sizinde bunu yaşama olasılığınızın arttığını göstermektedir. Bu da doktorları çok zor bir durumda bırakmaktadır. Mazzoni "bir taraftam insanların neyle karşılaşacaklarını bilme hakları var ama buda bu etkileri yaşama olasılığını arttırıyor" demektedir.
Montgomery olumsuz beklentileri minimize etmek için doktorların kelimelerini dikkatle seçmeleri gerekiyor demektedir. "herşey bunu nasıl söylediğinle ilgili" Hipnoz yardımcı olabilir. "hipnoz beklentileri değiştirir, buda endişe ve stresi azaltarak ve sonucu iyileştirir" der Montgomery. "Hipnozun beklentinin rol aldığı çok çeşit semptom için uygulanabileceğini düşünüyorum."
Nosebı problemi buna karşı bu tip önlemleri alacak kadar ciddimidir? Bir çok soru cevapsız olduğu için bilemeyiz. Nosebo etkisi hangi koşullarda oluşur? Semptomlar ne kadar uzun sürer?
Plasebo gibi nosebo etkisininde geniş bir şekilde değiştiği ve duruma bağlı olduğuğu düşünülmektedir. Tübingen üniversite hastanesinde psikiatrist Paul Enck laboratuar yerine klinik ortamlarda oluşturulmuş plasebo etkilerinin daha etkin olduğunu ve bunun da gerçek dünyada nosebo probleminin derin etkileri olabileciğine işaret ettiğini söylemektedir. Labrotuar deneyleri bilinen sebeplerden dolayı hafif ve geçici plasebo semptomlarını uyarmak üzere tasarlanmıştır.
Gerçek sonuçlar
Kimlerin buna duyarlığı olduğu belirsizdir. Kişinin iyimserliği veya kötümserliğinin bir rolü olabilir ama sabit kişilik öngörüleri yoktur. Kadınlar erkeklere göre daha fazla semptom bildirmiş olmalarına rağmen her iki cinsiyette toplu psikojen hastalıklara yenik düşmektedir. Enck erkeklerde şartlanmadan ziyade beklentinin daha fazla nosebo semptomlarını etkilediğini göstermiştir. Kadınlar için tersi doğrudur. "kadınlar geçmiş tecrübelerle yaşamaya daha meyilli iken erkekler bir olaya geçmişi sokmak konusunda daha gönülsüz oluyorlar." der.
Bu görünen psikolojik fenomenin beyin üzerinde gerçek sonuçları olduğu gittikçe anlaşılmaktadır. Michigan üniversitesinden Jon-Kar Zubieta, plasebo veya nosebo verilen kişilerin beyinlerini incelemek için PET scan kullanarak nosebo etkilerinin dopamin ve uyuşturucu aktivitelerde azalma ile ilişkili olduğunu geçen sene göstermiştir. Bu noseboların ağrıyı nasıl arttırdığını açıklamaktadır. Plasebolar ise tam ters tepkiyi oluşturmuştur.
Bu arada Turin üniversitesi tıp okulundan Fabrizio Benedetti nosebonun tetiklediği ağrıların cholecystokinin (CCK) adlı bir hormonun alıcılarını engelleyen proglumide adlı bir ilaçlar bastırılabileceğini bulmuştur. Normalde ağrı beklentisi endişeyi tetikler buda CCK alıcılarını aktive ederek ağrıyı arttırır.
Nihai sebep
Nosebo etkisinin nihai sebebi yinede nörokimya değil inançtır. Hahn'a göre cerrahlar öleceğini düşünen hastaları ameliyat etmek konusunda ihtiyatlıdırlar çünkü bu tip hastalar genellikle ölür. Kişinin kalp krizi geçirmeye müsait olduğu inancı başlı başına bir risk faktörüdür.
Yapılan bir çalışmada kalp krizine yatkın olduğunu düşünen kadınların kalp hastalıklarından ölme olasılığının aynı risk fakörünü taşıyan kadınlardan dört kat daha fazla olduğunu ortaya koymuştur. Nosebo etkisinin çok gerçek olduğunu gösteren kanıtlara rağmen bu mantık çağında insanların inançlarının onları öldürebileceğine inanmak çok zor. Ne de olsa tuhaf bir adam elinde bir kemiği sallayarak ortalıkta sıçrayıp bize öleceğimizi söylese birçoğumuz buna güleriz.
Ama duvarlar dolusu tıp diplomaları ve bilgisayarlar dolusu test sonuçları olan şık giyimli bir doktorun size bunu söylediğinde nasıl hissedeceğinizi hayal edin. Enck sosyal ve kültürel geçmişin önemli olduğunu söylemektedir.
Meador Shoeman'ın yanlış tanısı ve akabindeki ölümünü ile büyücü ölümünün çok sayıda önemli unsuru paylaştığını iddia eder. Güçlü bir doktor ölüm ilanını bildirir ve buda sorgulamadan ve bu inançla hareket etmeye başlayan "kurban" ve ailesi tarafından kabul edilir.
Shoeman, ailesi ve doktorları onun kanserden öldüğüne hepsi inandı ve bu kendini doğrulayan bir kehanet oldu.
Mistik birşey yok
Meador "Kötü haber kötü psikolojiyi getirir. Bence kişileri öleceklerine ikna edip bunun olmasını sağlayabilirsiniz" der. "Bunda mistik olan herhangi bir şey olduğunu düşünmüyorum. Kelimelerin veya sembolik eylemlerin ölüme yol açabileceği fikrinden rahatsız oluyoruz çünkü bu bizim dünya ile ilgili biyomoleküler modelimize müdahale ediyor"
Belki Vudu ölümlerinin biyomedikal temeli detaylı bir biçimde ortaya çıkarıldığında bunun gerçek olduğunu ve herhangi birimiz etkileyebileceğini kabul etmemiz kolaylaşır.
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Paz Nis. 20, 2014 8:24 pm tarafından prensesaleyna24
» ERİTME ÖLÜM BÜYÜSÜ
Paz Nis. 20, 2014 8:08 pm tarafından prensesaleyna24
» iş yerinde hırsızlık
Perş. Tem. 25, 2013 10:59 pm tarafından LACOSTE_34
» evime hırsız girdi paramı çaldı
Ptsi Mayıs 27, 2013 11:16 pm tarafından hırsız düşmanı
» KADININ CİNSEL İSTEĞİNİ TEK BİR ERKEĞE BAĞLAMAK
C.tesi Kas. 13, 2010 1:58 pm tarafından forza
» ÇEVİR GEL DUASI
Perş. Mayıs 27, 2010 4:35 pm tarafından MEDYUMKERİM
» KARI VE KOCA ARASINI DÜZELTMEK İÇİN
Perş. Mayıs 27, 2010 4:33 pm tarafından MEDYUMKERİM
» KORKUTMA BÜYÜSÜ
Perş. Mayıs 27, 2010 4:28 pm tarafından MEDYUMKERİM
» SEVDİĞİNİZİN SİZE EVLENME TEKLİF ETMESİNİ SAĞLAMAK İÇİN
Perş. Mayıs 27, 2010 4:27 pm tarafından MEDYUMKERİM
» MUTLU BİR İLİŞKİ İÇİN
Perş. Mayıs 27, 2010 4:26 pm tarafından MEDYUMKERİM